Ara
Tüm Kategoriler
    Menu Kapat

    Meyhaneci - Kadehlerin Ardındaki Dünya

    Ürün Kodu: 6095716
    Üretici Kodu: 978-605-88853-5-6

    East Marine Ayrıcalıkları & Vade Farksız Satın Alma Seçenekleri

    Stok Durumu: Stokta var
    80,00 TL
    i h

    Yazar: Turgay Noyan

    Yaşanmış deniz hikayeleri ile Türk deniz literatürüne değerli eserler kazandıran Turgay Noyan, ilk kez denizcilik dışında bir kitapla okurlarının karşısında. Turgay Noyan’ın yıllarca işlettiği ve orkestra şefliğini yaptığı İstanbul Bostancı’daki Turgay’ın Tavernası Derya, 1970 80’li yıllarda Türkiye’nin en önemli eğlence yerlerinden biridir. Bu kitapta Noyan, akıcı üslubuyla o günleri anlatıyor. Kitaptaki öykülerin arasında; taverna anılarının yanı sıra Demokrat Parti, 28-29 Nisan 1961 öğrenci hareketleri, 12 Eylül 1980 öncesi ve sonrası da yer alıyor. Komünizmin yoğun yaşandığı yıllarda Sovyetler Birliği’ne yapılan uzunca bir turnede geçen olaylar ise keyif ve ilgiyle okuyacağınız bir başka bölüm olacak… Satış rekorları kıran ‘farklı’ plakları ile Türkiye’yi ‘taverna’ olgusuyla tanıştıran Noyan’ın, elinizdeki eseri de büyük bir farklılığa sahip. Meyhaneci, Cumhuriyetimizin yaşadığı birbirinden karmaşık günleri Türk insanına, ilk kez sıradan bir vatandaşın gözüyle ve yaşanmış örnekleriyle anlatıyor. Özetle; MEYHANECİ’de anlatılan, ‘Kadehlerin ardındaki dünya’da Türkiye’nin popüler ve siyasi tarihine ait pek çok iz bulacaksınız…

    ÖNSÖZ

    Bu kitabın amacı, sadece eğlenceli hikayeler anlatmak değil. Okuyacaklarınız ağırlıklı olarak 1961- 1993 yılları arasında “müzisyen, tavernacı, gazeteci” bir vatandaşın gördüğü ve yaşadıklarıdır.

    Hatıralarımın bir kısmı tatlı, bir kısmı ise acı ve ibret alınacağını umduğum olaylardan oluşuyor.

    Bir şeyi daha açık ve net söylemem lazım. Kitaptaki her olay, her anı tamamıyla gerçektir. İsimleri değiştirmeme rağmen bu anılardan bazıları birilerini rahatsız edebilir. Bunun için yapabileceğim bir şey yok. Kahramanlarının büyük bir bölümü halen hayatta olduğu için yazdıklarımın doğruluk sağlaması kolaylıkla yapılabilir.

    Elbette hatıralarımın arasında okuyucuyu gülümsetici olaylar da var. Ama yazmaya başladığım an, özellikle devlet, bürokrasi ve diğer yetkililerle olan ilişkilerimizin bu kitapta çok önemli bir yeri olması gerektiğini fark ettim.

    Bunu vurgularken, benim açımdan önemli bir noktaya daha dikkatinizi çekmek isterim. Neticede kitabımda yer alan kişilerin hiç biri ile husumetim yoktur. Kızgınlığım, kırgınlığım varsa o da zaman içinde geçti açıkçası...

    Bunun çok taze bir örneği şu:

    Tam kitabın önsözünü yazacağım sırada, kitapta geniş şekilde yer verdiğim bir emniyet amirinin gazetelerdeki ölüm ilanlarını gördüm. İlanların büyüklüğü ve içeriğinde yazılanlardan çıkardığım kadarı ile bu kişinin çocukları toplumda belirli bir yere gelmişti. Doğrusunu isterseniz bu vatandaşın adını soyadını kitabımda açık açık yazmayı düşünüyordum. Ama o ilan, içimde buruk bir his bıraktı. Geride kalan insanları üzmekten, rencide etmekten korktum. Onlar belki de babalarının yaptıklarından tamamen habersizdir, her çocuk gibi, onu gözlerinde kahramanlaştırmış bile olabilirler. Gayem onların bu hayallerini yıkmak, insanları rencide etmek değil elbette. Bu yüzden adını da soyadını da değiştirdim. Ama yaşadığım olayları tüm detaylarıyla yazmalıyım ki, kötü niyetli birinin eline geniş yetki verildiğinde bunu nasıl beter kullanabildiğini bütün toplum bilsin ve bundan sonra yöneticiler ona göre tedbirler alsınlar.

    Bu arada önemli bir saptamamı daha yazmak zorundayım. İstanbul’da, 22 yıl boyunca içkili bir eğlence yeri çalıştırdım. Bu süre içinde polisle, belediyeciyle, maliyeciyle, askerle kısacası pek çok resmi görevli ile muhatap oldum. Şunu net söyleyebilirim ki, aralarındaki çürük elmaların sayısı bir elin sayısından azdır. Onun için bütün meslek gruplarını açıkça tenzih ederim. Aksettirdiğim olaylardan kimse mesleği adına alınmasın, kimse genelleme yaparak kullanmaya da kalkmasın.

    0.0 0
    Yeni Bir Yorum Yaz Kapat
    *
    *
    • Kötü
    • İyi